DEM kapalı kapılar ardında pazarlık yapadursun… Kandil ‘çözüm süreci’ne kapıyı kapattı
PKK terör örgütü yaptığı açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullandığı Silahlı İnsansız Hava Araçları’nı (SİHA) etkisiz hale getirebildiklerini iddia etti. Açıklamayı terör örgütünün ele başı Murat Karayılan yaptı. PKK bağlantılı isimlerin Nevruz’da vereceklerini ileri sürdükleri ‘müjde’nin ne olduğu anlaşıldı. İddianın ise doğruluğu bulunmuyor.
Öte yandan yerel seçim sürecinin başından beri DEM Parti yöneticileri yaptıkları açıklamalarla AKP’yle yeni bir açılım sürecinin başlatılabileceğine yönelik işaretler vermişti. DEM Parti, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın adaylık açıklamasından bu yana CHP’yi hedef tahtasına oturtarak hareket etti. CHP eleştirilerinin yoğunlaştığı DEM Parti kampanya süreci adeta AKP’ye yeni bir ‘çözüm süreci’ için el uzatmaya dönüştü.
Gazeteci-yazar Aytunç Erkin, Sözcü’deki köşesinde yeni ‘açılım’ın son kilometre taşlarını derledi. Erkin’in yazısındaki ilgili kısım şöyle:
“Kronoloji…
Olayların tarihsel sıralanması ile ilgili bilim dalı. Tarihi aydınlatmaya ve olayların karışık şekilde değil de doğru sırasına göre öğrenilmesine yardımcı olmakta. Biz gazeteciler için de kronoloji “anlamak” için çok önemli. Karışık gibi görünen konuları çözümlemek kronolojiyle daha kolay!
Başlayalım…
Dört dönem milletvekilliği yapan Leyla Zana, Gazete Duvar’dan Vecdi Erbay’a konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanı ‘süreci dondurucuya kaldırdım’ diyor. E artık miadı geçmek üzere, bence dondurucudan çıkarıp bu işi esastan ele almak gerekiyor. Zaman kaybetmeden… (21 Ocak 2024)”
DEM Parti Mardin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Türk 9 Şubat’ta “Kürt sorununu Erdoğan çözer” açıklaması yaptı ve bunu neden dediğini de şu cümlelerle anlattı: “Şimdi başka bir lider geçmişte Kürt sorununun çözümü ile ilgili bir adım atmış olsaydı kıyametler kopardı, ama biliyorsunuz o dönemde (Çözüm Süreci) hiçbir itiraz olmadı. Yani arkasında bir güç ve destek var, onu ifade etmeye çalıştım. (20 Şubat 20224)”
AKP Genel Başkan Vekili Efkan Ala Diyarbakır’da konuştu: “Gelin ey Türkiye’de siyaset yapanlar, birlikte problemleri çözmek için herkesi yönlendirelim. Herkese alan açalım ve fırsat verelim. (8 Şubat 2024)”
DEM tarafından yapılan açıklamaya bakalım: “… Dolmabahçe Mutabakatı Türkiye halkları için tarihsel bir dönemeçti. O günden bugüne Dolmabahçe Mutabakatı’nın çözüm iradesi ve perspektifine daha fazla ihtiyaç olduğu açıktır. (28 Şubat 20224)”
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından Diyarbakır’da “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı”na gönderdikleri mektupta Demirtaş ve Mızraklı şunları dedi: “Hükümet de bugün itibarıyla Sayın Erdoğan şahsında temsil edildiğine göre, bu işin birinci muhatabı Sayın Erdoğan’dır. (16 Mart 2024)”
Bu liste uzar gider.”
Erkin, “Peki ‘yeni bir çözüm süreci’ olacak mı? Ya da başka bir adla yeni bir serüven.” diye sorarak PKK terör örgütünün üslendiği Kandil’e yakın bir gazetede yazılanlara dikkat çekiyor. Yazıda DEM içerisinde yeni ‘çözüm süreci’ni pişiren kadanada yönelik sert eleştiriler var. Konuyu Erkin’in yazısından aktarıyoruz:
“Dün…
Kandil’e yani terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Yeni Yaşam Gazetesi’nin “Forum” köşesinde “Delil Bakuri” imzalı bir yazı kaleme alındı. “AKP çözüme değil savaşa hazırlanıyor” başlıklı yazıda, DEM’in izlediği “üçüncü yola” ve “Kürt milliyetçiliğine yönelime” sert eleştiriler var.
Örneğin yazıda deniyor ki: “Gerçekten yetkince bir ideolojik mücadele gelişmediğinden, her fırsatta kendini konuşturan, saldırıya geçen ve dik durmaya çalışan devrimcileri hedef alan işbirlikçi milliyetçi ve orta sınıf anlayışları oluyor. “Kurgulanan oyun esas olarak halkları ve birçok farklı siyasi düşünceleri bünyesinde barındıran HDP-DEM Parti’yi devrimci ittifakını, liberal-milliyetçi çizgiye çekmektir. 2023 Mayıs seçimlerinden sonra özel savaş araçlarının tümü devreye konularak DEM Parti’nin üzerine böyle bir baskı kuruldu.
“Üçüncü Yol denilince hemen ‘geçmişte şuna kazandırdık, buna kazandırdık’ deniliyor ve adeta yürütülen siyasetin yanlışlığı üzerine günah çıkarılıyor. Oysa geçmişte de HDP kimseye kazandırma politikası izlemedi. Yürütülen politika demokrasi güçlerine kazandırma politikasıydı.
“Kimse kendisini kandırmasın. AKP-MHP ile birlikte yol yürüdüğü ve gücüne güç kattığı sürece Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollar ile çözmek istemez ve o yola giremez.”
“AKP algı operasyonları ve seçimlerden dolayı kafa karışıklığı yaratarak sanki seçim sonrası bazı gelişmeler olacak havası yaratarak suyu bulandırmaya ve etkili olmaya çalışıyor.”
Yeni Yaşam’daki bu yazı “yeni çözüm süreci” konusunda ısrarlı açıklama yapanlar bir yanıt gibi. Bakalım önümüzdeki günlerde özellikle 1 Nisan’dan sonra ne yaşanacak?”